Başlık: “Türkiye ve Rusya: Zorunlu Bir Dostluk mu Elverişli Bir Dostluk mu?”
Konuşmacı: Dr. Dimitar Bechev, Misafir Öğretim Görevlisi, Avrupa Enstitüsü, LSE ( London School of Economics)
Tarih: Perşembe, 12 Mart 2015
Saat: 18:30-20:00
Yer: S-2.23, King’s College London (KCL)
Oturum Başkanı: Bill Park, Kıdemli Öğretim Üyesi, King’s College London
Türkiye Politika ve Araştırma Merkezi (Research Turkey), LSE’den misafir öğretim üyesi Dr. Dimitar Bechev’in katılımıyla “Türkiye ve Rusya: Zorunlu Bir Dostluk mu Elverişli Bir Dostluk mu?” başlıklı bir konferans düzenleyecektir. Konferans 12 Mart 2015, Perşembe, 18:30 – 20:00 arasında, S-2.23, Lecture Theatre, Strand Campus, King’s College London, WC2R 2LS adresinde gerçekleştirilecektir.
Konuşmacının kısa özgeçmişi ve konuşmanın özetini aşağıda bulaibilirsiniz.
Konferans ücretsiz ve halka açıktır ancak biletli olup önkayıt yaptırmak zorunludur. Ücretsiz resevasyon yaptırmak ve biletler için lütfen buraya tıklayın.
Konuşmacının Kısa Özgeçmişi
Dr. Dimitar Bechev, LSE’nin Avrupa Enstitüsü’ne bağlı olan LSEE’de Misafir öğretim görevlisidir. 2010-2014 yılları arasında Avrupa Topluluğu Dışı İlişkiler Konseyi (ECFR)’nin Soya Bürosu’nun başında ve kidemli araştırma görevlisiydi. Kendisi Al Jazeera, Opem Democracy ve EU Observer gibi medya kuruluşlarına düzenli olarak makaleler yazmakta ve Avrupa Topluluğu Genişlemesi ve Balkanlar ile Türkiye Modern Politika Tarihi hakkında yazıları da bulunmaktadır. The Economist, Financial Times ve The Wall Street Journal gibi kuruluşlar tarafından yazıları referans gösterilmektedir. Hali hazırda Dr. Bechev, Rusya’nın Güney Doğu Avrupa, Balkanlar, Türkiye, Yunanistan ve Kıbrıs da dahil olmak üzere bölgedeki rölünü inceleyen bir kitap üzerinde çalışmaktadır. Dr. Bechev uluslarası ilişkiler alanında doktora derecesini Oxford Üniversitesinden almıştır.
Konuşmanın Özeti
Geçtiğimiz son ön yıllık iki dönem içerisinde Rusya ve Türkiye çeşitli politik alanlarda birçok yapıcı ve olumlu ilişkiler geliştirmişlerdir. Soğuk Savaş döneminde birbirine rakip olan bu iki emperyal güç, günümüzde enerji, ticaret ve hatta savunma sanayi konularında ortak çıkarlar etrafında buluşmuşlardır. Bu iki ülkenin birbirlerine karşı olan gelişen bağımlılığı dışında komplo teorileri üreten mentaliteleri ve yabancı güçleri iç işlerine müdahale ile sorumlu tutma özellikleriyle ünlü liderlerinin arasındaki benzerlikleri farketmemek güçtür. Peki Bu Türkiye’nin Dış Politika Stratejisin temelden Rusya doğrultusuna kaydırıp Avrupa Birliği’nden uzaklaşması anlamına mı gelmektedir? Ya da bununla beraber Avrupa Birliği bir “dışlananlar ekseni”nin yükselişi ile mi karşı karşıya gelmektedir? Dr. Dimitar Bechev’e göre durum böyle değil. Dr. Dimitar Bechev’e göre Rusya ve Türkiye arasındaki bağ pragmatizm ve realpolitik ile güdülmektedir. Tartışmalı meseleler – örneğin Suriye’deki savaş-çıkar çatışması – ayrıştırma sebebi olabilse de, daha derine bakıldığı zaman, iki ülkeyi bir araya getiren- enerjinin ortak paydasının yavaş yavaş zayıfladığı görünmektedir.
