İnanç ve Kalkınma Üzerine
Devletlerin, yönetimin ve siyasi partilerin seküler hale gelmesini isteyen farklı görüşler var ve dolayısıyla bu görüşler kalkınmayı da kapsıyor. Bu makalede odak noktası yalnızca inanç ve kalkınmadır, inanç ‘insanın deneyüstü bir gerçekliğe güvenmesi ya da inanması’ olarak tanımlanabilir ve din ‘doğaüstü alana ilişkin inanç ve pratiklerin kurumsallaşmış sistemi’ ni ifade eder (Lunn, 2009). Bu çağrılar ve köklü sekülerleşme teorileri arasında bağlantı kurulabilir.